Sıkça Sorulan Sorular,
Ortodonti tedavileri ve süreçleri ile ilgili merak edilenler…
7-8 yaşlar, çocuklarda diş değişiminin başladığı ve kemiksel problemlerin belirlenmesini sağlayacak yeterli kemiksel büyümenin olduğu dönemdir. Erken dönemde yapılan muayeneler ortodontistin tedaviye başlamak için en uygun zamanı belirlemesine olanak sağlar. Çene kemiklerini içeren problemlerde tedaviye başlama yaşı önem kazanmaktadır.
Ortodontik tedavi, dişleri hareket ettirmek, kasları ya da çenelerin büyümesini etkileyebilmek amacıyla çeşitli tipte sabit ve hareketli aparey uygulamalarını içerir. Bu uygulamalar dişlere ve çenelere hafif kuvvetler uygulayarak mevcut problemlerin düzeltilmesini hedefler.
Gülümsemenizden memnun değilseniz, diş ve yüz estetiğinizi beğenmiyorsanız her yaşta ortodontik tedavi olabilirsiniz.
Ortodontik tedaviler genellikle 12-24 ay süreyle devam etmektedir. Ancak mevcut problemin şiddeti, hastanın yaşı, kooperasyonu ve ağız hijyeni gibi faktörler tedavi süresini etkilemektedir. Tedavinin en kısa sürede ve en iyi şekilde bitirilebilmesi için hekiminizin uyarılarını dikkate almalı ve randevularınızı aksatmamalısınız.
Diş telleri takılırken herhangi bir ağrı hissetmezsiniz. Takiben 1-2 gün süreyle dişlerinizde hassasiyet oluşabilir, diş telleriniz yanaklarınıza ya da diş etlerinize rahatsızlık verebilir. Bu durumda doktorunuzdan temin edeceğiniz koruyucu ağız mumlarını kullanabilirsiniz.
Ağız bakımı iyi yapıldığı sürece diş tellerinin dişlere bir zararı yoktur. Ancak teller, dişlerin etrafında yiyecek artıklarının birikimini kolaylaştırmaktır. Eğer yeterli ağız bakımı yapılmazsa, dişlerde çürükler oluşabilir, diş eti problemleri ortaya çıkabilir.
Tedavi bittikten sonra geri dönüşü önlemek ve en aza indirgemek için belirli bir süre pekiştirme tedavisi (retansiyon) gerekmektedir. Bu dönemde düzgün konuma getirilen dişlerin, eski haline dönmesini engellemek amacıyla hareketli ya da sabit koruyucu apareyler uygulanmaktadır. Hekiminizin önerdiği şekilde aparey kullanımı, ortodontik tedavi sonuçlarının kalıcı olmasında önemlidir.
Ağız solunumu ve ağız açık uyuma, diş ve çene yapısını etkileyen bir faktördür. Ağız solunumuna bağlı üst çenede darlık olmakta ve ön dişler arasında açık kapanış problemi ortaya çıkmaktadır.
Biberon ve yalancı emzik kullanımı en geç 3,5-4 yaşlarında bırakılmalıdır. Uzun süren alışkanlıklar, diş ve çene yapısında bozulmalara neden olur.
Parmak emme alışkanlığı uzun süre devam ettiğinde, ön dişler arasında açık kapanış problemi ile sonuçlanmaktadır. Bu nedenle alışkanlığın bırakılmasına yönelik çocuk ile iletişime geçilmeli, gereken durumlarda hatırlatıcı olarak alışkanlık kırıcı apareyler uygulanmalıdır.
Dişlerinizdeki düzensizlikler yaşınız ilerledikçe daha şiddetlenecektir. Yani uzun dönemde dişlerinizin görünümü sizi daha çok rahatsız edebilir. Dişlerinizin düzgün kapanmıyor olması, çene eklemlerinize normalden daha fazla baskı gelmesine sebep olup, uzun dönemde ağız açıp kapama kısıtlanmaları, çene kilitlenmesi gibi problemlere yol açabilir. Dişlerinizdeki düzensizlikten dolayı diş araları daha zor temizleneceğinden, çürük oluşumu düzenli diş dizisi olan bir bireye göre daha fazla olabilir.